- Bebeklerde Emme Refleksi ve Yabancı Cisim Yutma Tehlikeleri
- Vücudumuz İçin Zararlı Sıvı Maddelerin Yutulması :
- Zararlı Sıvıların Yutulması: Bebek ve Çocuklarda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Vücudumuz İçin Zararlı Katı Maddelerin Yutulması :
- Katı Maddelerin Yutulmasında Bebek ve Çocuklarda Tanı Yöntemleri Nelerdir?
- Katı Maddelerin Yutulması: Bebek ve Çocuklarda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Çocuğun / Bebeğin Yabancı Cisim Yuttuğu Nasıl Anlaşılır?
- Bebek ve Çocuk Güvenliği: Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
Bebeklerde Emme Refleksi ve Yabancı Cisim Yutma Tehlikeleri
Bebekler, doğdukları andan itibaren emme refleksi ile çevrelerindeki cisimleri ağızlarına götürme eğilimindedir. Bu doğal refleks, beslenmelerini sağlar ve anne memesinden gerekli besinleri alabilmelerine yardımcı olur.
Zeka, yürüme, oturma ve konuşma gibi beceriler henüz gelişmemiş olsa da emme refleksi doğuştan gelir. Emekleme ve yürüme dönemlerinde ise bebekler, halı ve zemin üzerindeki küçük cisimleri ağızlarına götürmeye başlar. Bu dönemde tehlikeli durumlar artar, çünkü bebekler küçük nesneleri farkında olmadan yutma riski taşırlar.
Yutulan veya içilen zararlı maddeler; kimyasal maddeler ve sert yabancı cisimler olarak iki grupta incelenebilir.
Vücudumuz İçin Zararlı Sıvı Maddelerin Yutulması:
Evlerimizde bulunan birçok sıvı madde, özellikle bebekler için ciddi tehlikeler oluşturabilir. Örneğin, bulaşık makinesi deterjanları, yağ çözücüler, çamaşır suları, mutfak ve banyo temizlik maddeleri, kireç çözücüler gibi kimyasallar genellikle alkali yapıda olup, zararlı etkiler gösterebilir. Ambalajlı ve markalı ürünlerin yakıcı etkisi daha düşük olmasına rağmen, açıkta satılan kimyasal temizlik maddeleri insan sağlığına daha fazla zarar verebilir.
Boya ve boyacılıkta kullanılan kimyasal maddelerin yanlışlıkla içilmesi sık görülen bir başka durumdur. Boya ve tiner gibi tahriş edici ve dokuyu yakıcı sıvılar kimyasal yapıları nedeniyle zehirleyici maddelerdir. Bu zehirler kısa sürede, yani etki gösterebildiği gibi içerdikleri kurşun gibi maddelerin emilimi sonucu yavaş ve kronik olarak beyin, sinir sistemi, karaciğer ve böbrek gibi organlarda hasar oluşturabilir.
Bebek ve çocukların evde kolayca ulaşabileceği ve çekici ambalajlarda bulunan maddeler, yanlışlıkla içildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu zararlı maddeler yemek borusu ve midede yanıklara neden olabilir. Yanıklar, iltihap ve mukoza hasarları, zararlı sıvının içilmesinden günler veya haftalar sonra yemek borusunda daralmaya yol açar. Bu durum, bebekte sürekli kusmaya ve beslenme sorunlarına sebep olur.
Zararlı Sıvıların Yutulması: Bebek ve Çocuklarda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Endoskopik inceleme sayesinde yanık ve hasarın derecesi anlaşılır. Ana tedavi ağızdan beslenmenin kesilmesi ve çeşitli ilaçların damardan serum içinde verilmesidir. Röntgen çekilerek akciğer ve sindirim sistemindeki bozukluklar araştırılır. Daralan yemek borusu yanığının tedavisi son derece başarılı olduğu halde ciddi daralmalarda birkaç kez dilatasyon adı verilen yemek borusunun genişletilme işlemi yapılmaktadır. Günümüzde Çocuk Gastroenteroloji uzmanlığındaki gelişmeler sayesinde tüm bu tedavi yöntemleri kolaylıkla uygulanabilmektedir.
Vücudumuz İçin Zararlı Katı Maddelerin Yutulması:
Metal paralar, küçük oyuncak parçaları, legolar, çivi, vida, anahtar ve kalem gibi cisimler çocuklar tarafından sıkça yutulur.
Yutulan cisimler yemek borusunda takılıp kalabilir veya mideye ilerleyebilir. Mideye ulaşan katı cisimler, mide çıkış deliğinden geçemediği için mide asidi ve enzimlerinin etkisiyle zarar vermeye başlar. Özellikle saat pilleri gibi kimyasal içerikli cisimler, mide asidinin etkisiyle açılarak zehirli maddeler sızdırabilir ve bu durum ciddi zehirlenmelere ve organ delinmelerine neden olabilir.
Plastik ve metal cisimler kesici veya delici özellikte değillerse, ani bir tehlike oluşturmazlar. Ancak, ailelerin bebeklerine taktığı altın, maşallah ve çengelli iğneler de tehlike arz eder. Bebekler, emme refleksi sayesinde bu iğneleri ağızlarıyla açabilir ve yutabilirler. Açık olan iğne, yemek borusu veya mideye saplanarak ciddi yaralanmalara yol açabilir. Bu nedenle bebek ve çocuk güvenliği için evde dikkatli olunmalı, küçük ve tehlikeli cisimler erişimlerinden uzak tutulmalıdır.
Katı Maddelerin Yutulmasında Bebek ve Çocuklarda Tanı Yöntemleri Nelerdir?
En kolay tanı yöntemi bebeğin radyolojik olarak incelenmesidir. Metal cisimler röntgende kolaylıkla görülür. Fakat plastik, kumaş veya yumuşak cisimler röntgende görünmedikleri için endoskop adı verilen fiber optik aletlerin yardımı ile bulunurlar.
Katı Maddelerin Yutulması: Bebek ve Çocuklarda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sert ve keskin maddeler kusturularak kesinlikle çıkartılmamalıdır. Çengelli iğne bu bakımdan en riskli cisimlerinden biridir. Endoskop adı verilen cihazla yeni doğan bebeklerde dahi birkaç dakikada yabancı cisme ulaşarak vücuda zarar vermeden bu cismi dışarı çıkarmak mümkündür.
Çocuğun / Bebeğin Yabancı Cisim Yuttuğu Nasıl Anlaşılır?
Maddenin takıldığı yere göre belirtiler değişse de genellikle öksürük ve ağızdan sürekli tükürük akması annenin dikkatini çekmelidir. Solunum yoluna baskı söz konusuysa nefes almada güçlük ve morarma da bu tabloya eklenebilir. Yemek borusu veya midede devamlı olarak kalan cisimler ise bir süre sonra karın ağrısına neden olurlar. Bebek beslenmeyi reddederler. Cisim çevresindeki dokuda hasar ve iltihaplanmaya yol açarak organın delinmesi ve ateş gibi bulgulara da neden olabilir.
Bebek ve Çocuk Güvenliği: Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
Her gün kullandığımız ve elimizin altında bulunan maddelerin bebek ve çocuklarımız için büyük bir tehlike oluşturabileceğinin farkında olmalıyız. Bu maddelerin yanlışlıkla yutulması durumunda yemek borusu ve mide gibi hayati organlarda ciddi yaralanmalar, yanıklar ve kimyasal zehirlenmeler ortaya çıkabilir.
Aileler olarak, çocuklarımızın güvenliğini sağlamak için evdeki tehlikeleri minimalize etmeli, zararlı maddeleri erişimlerinden uzak tutmalı ve sürekli gözetim altında bulundurmalıyız. Evdeki küçük eşyaların saklanması, temizlik ürünlerinin kilitli dolaplarda muhafaza edilmesi ve tehlikeli olabilecek maddelerle temasın önlenmesi, bebek ve çocukların sağlığını korumak için alınabilecek en temel önlemlerden biridir.