RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ

Serviks; rahmin vajinaya bağlanan ve boyun şeklinde görünen kısımdır. Rahim ağzı (Serviks) kanseri; rahim ağzındaki hücrelerin anormal derecede büyümesi ve bölünmesi sonucu gözlemlenen, gelişmemiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanser türüdür.

Rahim ağzı kanseri ilk evrelerinde bir belirti göstermez, erken teşhis konulup tedavi edildiğinde önlenebilir ve kolayca tamamen iyileştirilebilir bir kanserdir.

Kadınlarda en sık rastlanan kanser türleri içinde yer almaktadır. Genellikle HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonu ile ilişkilidir. HPV – Kanser arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman, HPV’nin serviks kanserine %100 sebebiyet verdiği görülmektedir. 

Tıp tarihinde aşı ile önlenebilen tek kanser olarak geçmektedir.

Serviks kanserinin erken teşhisi için HPV-DNA Testi ve düzenli olarak ‘Smear (Pap) Testi’ yaptırılması önemlidir.

HPV NEDİR?

HPV (Human Papilloma Virus); cinsel yolla bulaşabilen ve çeşitli enfeksiyonlara neden olabilen, sıklıkla rahim ağzı kanserine sebebiyet veren bir virüstür.

HPV’YE YAKALANAN HER BİREYDE SERVİKS KANSERİ GÖRÜLÜR MÜ?

Hayır, HPV test sonucu pozitif çıkan her birey rahim ağzı kanseri ile karşı karşıya kalmamaktadır. HPV’nin türüne göre bu durum değişiklik göstermektedir.

HPV’NİN KAÇ TÜRÜ VARDIR? KAÇI KANSERE SEBEBİYET VERİR?

HPV; birçok farklı tipe sahip olan bir virüs ailesidir. Her bir tip, belirli bir numara ile tanımlanır ve bazı tipler genital siğiller veya rahim ağzı kanseri gibi hastalıklarla ilişkilidir. 200'den fazla türü mevcuttur.

Düşük riskli ve yüksek riskli olarak iki gruba ayrılır;

Düşük riskli HPV: Hastalık hafif ve kendiliğinden düzelir bir durumdadır. Genital siğillerin başlıca nedenidir. Cinsel organları ve cilt bölgelerini etkiler. Ayrıca, ağız içinde ve boğazda da enfeksiyonlara neden olabilmektedir.
Yüksek riskli HPV: Ciddi kanserlerle ilişkilidir. Yüksek riskli HPV tipleri, özellikle HPV 16 ve 18, rahim ağzı kanserinin çoğu vakasından sorumlu tutulmaktadır.
Dolayısıyla; her HPV enfeksiyonu kansere sebebiyet vermez fakat bazı tipleri rahim ağzında hücre değişikliklerine neden olabilir ve bu da zamanla kansere evrilebilir.

HPV VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?

Genel olarak cinsel yolla bulaşıyor olsa da nadiren görülen farklı bulaşma yolları da vardır. Mesela; deri teması, genital bölgedeki siğillerin teması veya anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilmektedir.

HPV’DEN NASIL KORUNABİLİRİZ?

HPV Aşıları:

Rahim ağzı kanserinin önlenmesi için geliştirilen HPV aşıları; genellikle en yaygıngörülen yüksek riskli tiplerine karşı koruma sağlamaktadır.

HPV aşıları koruyucudur fakat tedavi edici özelliğe sahip değillerdir.

Aşının genç yaşlarda yapılması önerilmektedir. Aşı erken yaşlarda yapıldığında, bağışıklık sistemi daha etkili bir tepki verme eğilimindedir. Bireyin cinsel aktiviteye başlamadan önce HPV enfeksiyonlarına karşı koruma kazanmasını hedefler.

HPV testi pozitif çıksa bile aşı olunmalıdır.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirme:

Güçlü bir bağışıklık sistemi, HPV enfeksiyonlarına karşı etkili bir savunma mekanizması sağlamaktadır. Eğer bağışıklık sistemi yeterli değilse kalıcı bir enfeksiyon haline gelebilmektedir.

Sağlıklı Cinsel İlişki:

Cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğu için tek bir cinsel partnerle ilişki kurmak ve düzenli cinsel sağlık kontrolünden geçmek önemlidir.

HPV; RİA (rahim içi araç, spiral) veya doğum kontrol yöntemi gibi korunma yolları ile korunulabilen bir virüs değildir. Fakat kondom kullanımının %60-%70 oranında koruması vardır.

RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Sigara Kullanımı:

Sigara içen kadınlarda, rahim ağzı kanserinin gelişme olasılığı daha yüksektir.

Zayıf Bağışıklık Sistemi:

Bağışıklığı zayıf olan bireyler HPV enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız olurlar.

Çok Sayıda Cinsel Partner Değişimi:

HPV; RİA (rahim içi araç, spiral) veya doğum kontrol yöntemi gibi korunma yolları ile korunulabilen bir virüs değildir. Dolayısıyla cinsel partner değişiminin sık olması HPV enfeksiyonu ile karşılaşma ihtimalini arttırarak, enfeksiyon riskini ciddi oranda yükseltir.

Doğum Kontrol Hapları:

Uzun süreli doğum kontrol haplarının kullanımı, rahim ağzı kanseri riskini hafifçe artırabilmektedir.

Çok Sayıda Doğum Yapmak:

Birden fazla çocuk doğurmak, rahim ağzı kanseri riskini bazı durumlarda artırabilir.

 

SMEAR (Pap) TESTİ NEDİR?

Smear (Pap) Testi adını ‘George Papanicolaou’dan almaktadır. Smear testi; rahim ağzı hücrelerinin incelenmesini sağlayan tarama testidir. Rahim ağzındaki anormal hücre değişikliklerini erken aşamada saptamaya yardımcı olmaktadır. Erken teşhis için yapılan Smear testi tedavi başarısını arttırabilmektedir.

Bugüne kadar geliştirilen en başarılı kanser tarama testidir.

Tarama programları, belirli yaş gruplarına ve risk faktörlerine göre belirlenir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanınız size özgü bir tarama planı belirler.

21 yaş itibariyle tedbir amaçlı Smear testi yapılmalıdır.

Düzenli olarak 3 yılda bir yapılması önerilmektedir. (Hekiminize danışarak, size en uygun olan Smear Testi programını belirlemeniz önemlidir.)

Test sonucunun doğru tespit edilebilmesi için genellikle adet döngüsünün ortasına denk gelen bir zamanda yapılması tercih edilir.


SMEAR TESTİ NASIL UYGULANIR?

Smear testi basit ve ağrısız bir yöntemdir. Jinekolojik muayene sırasında yapılmaktadır.

Smear testi genellikle jinekolojik muayene masası üzerinde yapılır. Rahim ağzının görünür olmasını sağlamak için hekim spekulum adı verilen bir aracı kullanarak vajinayı hafifçe açar. İnce bir fırça veya spatül ile rahim ağzından hücre örnekleri alınır. Hücre örnekleri alındıktan sonra, spekulum çıkarılır ve muayene tamamlanır.

Alınan örnekler laboratuvarda patologlar tarafından incelenerek değerlendirilir. Test sonuçları birkaç hafta içinde çıkmaktadır.

Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gökaslan
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı