Gastroenteroloji Nedir ?
Gastroenteroloji, genel olarak tıbbın sindirim sistemiyle ilgilenen dalı olarak tanımlansa da aslında çok geniş bir çalışma alanına sahiptir. Yemek borusu, mide ve bağırsaklardaki hastalıkların yanı sıra karaciğer, safra kesesi ve pankreastaki birçok farklı hastalığın tanı ve tedavisi Gastroenteroloji bölümü tarafından gerçekleştirilmektedir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış hekimlerine ise Gastroenterolog denilmektedir. Gastroenterologlar; karaciğer, safra kesesi ve yolları, pankreas, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsakların hastalıkları konusunda uzmandırlar.
Gastroenteroloji Hangi Hastalıklar Bakar ?
Gastroenteroloji biliminin çalıştığı alanlar iki ana başlıkta toplanabilir: Birinci grubu gastrointestinal kanal denilen yemek borusu (özofagus), mide, ince ve kalın bağırsaklar ve anüs hastalıkları oluşturmaktadır. İkinci grup ise karaciğer, safra kesesi ve yolları ve pankreas hastalıklarıdır. Gastroenteroloji uzmanları; yemek borusu, mide, ince ve kalın barsaklar, karaciğer, safra kesesi ve pankreas organlarında ortaya çıkan hastalıkların tanı ve tedavilerini gerçekleştirmektedir. Bu hastalıkların tanısında genel olarak endoskopik yöntemler kullanılmaktadır. Gastroskopi, ağızdan girilerek yemek borusu, mide ve 12 parmak bağırsağının incelenmesi işlemidir. Kolonoskopi ise kalın bağırsak hastlıklarının tanısında kullanılan diğer bir işlemdir. Her iki incelemede de hasta rahatsızlık hissetmez.
Academic Hospital Gastroenteroloji Bölümü
Academic Hospital Gastroenteroloji Bölümü’nde; sindirim kanalı hastalıkları ve karaciğer , pankreas ve safra yolları hastaklıklarının teşhis ve tedavisi yapılmaktadır.
Son Teknolojiyle Endoskopik İnceleme
Endoskopi; genel olarak, organların kamera yardımıyla incelenmesi işlemi olarak tanımlanabilir. Endoskopik incelemelerle sanıldığının aksine sadece mide değil özofagus (yemek borusu), duodenum (on iki parmak bağırsağı) incelenmesi de yapılabilmektedir. Endoskopik incelemeler; gelişen teknoloji sayesinde ucunda ince bir kamera ve ışık bulunan, eğilebilir ince tüplerle yapılmaktadır. Görüntüler aynı anda monitöre aktarılabilmekte, gerektiğinde biyopsi alınabilmekte, polipler ve safra kanalındaki taşlar çıkarılabilmekte hatta aynı anda bazı tedaviler (kanal darlıkları vb.) de yapılmaktadır.
Hangi Endoskopik İşlemler Yapılıyor?
Academic Hospital Gastroentroloji Bölümü’nde son güncel teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilen endoskopik işlemler şunlardır:
Osefagoskopi:
Ağız yoluyla girilerek, bir kamera yardımıyla özofagusun yani yemek borusunun iç yüzeyinin endoskopik yöntemlerle görüntülenmesi, tanı için biyopsilerin alınması, tedavi amaçlı birtakım uygulamaların yapılması için kullanılan işlemidir.
Gastroskopi:
Ağız yoluyla yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağın görüntülenerek incelenmesi işlemidir.
Duodenoskopi:
Kamera yardımıyla duodenumun (on iki parmak bağırsağının) incelenmesi işlemidir.
Kolonoskopi:
Sakinleştirici ilaç kullanarak ya da anestezi altında makattan girilerek tüm kalın barsağın görüntüleme işlemidir.
Rektosigmoidoskopi:
Kalın bağırsağın rektum ve sigmoid kolon ismi verilen son 50-60 cm lik kısmının incelenmesidir.
ERCP:
ERCP işlemi sayesinde safra kanal hastalıklarının tanı ve tedavisi yapılmaktadır.
ERCP ile teşhis ve tedavi edilen hastalıklar:
- Koledok taşları
- Oddi Sfinkteri fonksiyon bozuklukları
- Kolanjit (safra yolu iltihapları)
- Biliyer pankreatitler
- Safra yolu yaralanmaları
- Safra yoluna açılan karaciğer kistleri
- Periampuller bölge tümörleri (pankreas başı–papilla vateri-koledok alt uç)
- Ana safra kanalı (koledok) ve karaciğer içi safra yolu tümörleri
- Kronik pankreatitler
Academic Hospital’da Hepatite Yakın Takip
Academic Hospital Gastroenteroloji Bölümü’nde; ayrıca karaciğer kanserine yol açabilen hepatit B ve C’nin tanı ve tedavisi yapılmaktadır.
Erken Teşhis
Gastroenteroloji alanına giren hastalıkların çoğunu yaşam tarzı değişiklikleriyle minimuma indirmek mümkündür. Gastroenteroloji hekiminin önerdiği şekilde bir beslenme alışkanlığı kazanmak, düzenli egzersiz, kaliteli uyku, kilo kontrolü gibi temel sağlıklı yaşam gerekliliklerini yerine getirmek hem hastalıkları kontrol altında tutmayı hem de yeni hastalıklardan korunmayı sağlamaktadır. Ayrıca hastalık belirtilerine karşı dikkatli olmak, belirtiler ortaya çıktığında zaman kaybetmeden bir hekime danışmak, kanser riskine karşı önerilen tarama testlerini düzenli bir şekilde yaptırmak erken teşhisi ve tedavi imkanını artırmaktadır.
Bu Belirtiler Varsa Gastroenteroloji Uzmanına Başvurmanızda Fayda Var:
- Kabızlık
- Hazımsızlık
- İshal
- Kusma
- Bulantı
- Karın ağrısı
- Göğüs kemiği arkasında yanma hissi (reflü belirtisi)
- Ağza acı su gelmesi (reflü belirtisi)
- Midede yanma
- Karın ağrısı
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Besin allerjileri (gluten, laktoz intoleransı vb.)
Gastroenteroloji Bölümlerinin Tedavi Ettiği Hastalıklar
Mide Hastalıkları:
Karın ağrısı ve mide ekşimesi gibi şikâyetlere neden olan gastrit, ülser, reflü, mide fıtığı, mide kanseri, mide polipleri, mide kanaması, helikobakter pilori tedavisi gibi hastalıklar bu gruba girmektedir.
Yemek Borusu (özofagus) Hastalıkları:
Reflü başta olmak üzere yemek borusunu ilgilendiren yutma güçlüğü , varis , darlık tedavileri bu grupta sayılabilir.
Barsak (Kolon) Hastalıkları:
Ülseratif kolit, crohn hastalığı,divertiküler hastalık, polipler, irritabl bağırsak sendromu ve kolon kanseri bu gruba girmektedir.
Rektum Hastalıkları:
Hemoroid, anal fissürler (makat bölgesinde oluşan çatlaklar), fistül, rektum kanserleri, ve apse gibi hastalıkları kapsamaktadır.
Karaciğer, Pankreas ve Safra Yolu Hastalıkları:
Karaciğer sirozu, karaciğer apseleri, karaciğer kanseri, iyi huylu karaciğer tümörleri, karaciğer yağlanması, safra kesesi taşı, safra kesesi polipleri, pankreas kanseri, hepatit A, hepatit B, hepatit C ve hepatit D gibi hastalıklar bu grupta yer almaktadır.
Hepatit Aşıları Mutlaka Yaptırılmalı
Hepatit A hastalığı, halk arasında “sarılık mikrobu” olarak bilinen hepatit A virüsünün bulaşması sonucu ortaya çıkan bir karaciğer enfeksiyonudur. Hastalık genellikle dışkı ile kirlenmiş, hastalık etkeni içeren su ve gıda tüketimiyle bulaşmaktadır. Virüs bulaştıktan sonra karaciğerde yerleşerek çoğalmaktadır. Sarılık, 6 yaş altı çocuklarda %10, 6-14 yaş arasında %40-50 ve 14 yaş üzerinde ise %70-80 oranında görülmektedir. 1995'ten beri aktif olarak kullanılan hepatit A aşısı, Kasım 2005'ten bu yana çocuklarda rutin aşı olarak önerilmektedir. 12-23 ay arasında tüm çocukların, 6-12 ay arayla 2 doz olarak aşılanması gerekmektedir. Hepatit B virüsü; kronik hepatite, siroza ve karaciğer kanserine yol açmaktadır. Eylül 1998’den itibaren ülkemizde yeni doğan tüm bebeklere sıfırıncı, birinci ve altıncı aylarda rutin aşılama uygulanmaktadır.
Karaciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olan hepatit C günümüzde hızla artmaktadır. Günümüzde çok güvenli bir aşısı bulunması nedeniyle hepatit B azalırken, hepatit C hızla artmaktadır. Türkiye’de 500.000’ e yakın hepatit C’ li hasta bulunmaktadır. AIDS’ten daha bulaşıcı olan hepatit C çok sinsi ilerlemekte, siroza ve kansere neden olmaktadır. Bu nedenle risk grubundakilerin tarama yaptırması gerekmektedir.
Spastik Kolon (Huzursuz Bağırsak Sendromu)
Spastik kolon, yani huzursuz bağırsak sendromu, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, şişkinlik, gaz, kramp şeklinde karın ağrılarına yol açan ve sık görülen bir barsak hastalığıdır. Bazı kişilerde ishal, bazı kişilerde kabızlık, bazı kişilerde ise her iki durum da görülebilmektedir. Huzursuz bağırsak sendromu barsaklara zarar vermez veya kanser gibi daha ciddi hastalıklara yol açmaz, diğer bir deyişle kanser öncüsü değildir. Uygun diyet ve egzersiz ile pek çok kişide semptomlar kontrol altına alınabilmektedir. Standart bir tedavisi olmayan huzursuz bağırsak sendromunun tedavisinde diyet, antidepresanlar, kabızlık için laksatifler, ishal için dışkı kitlesini ve yoğunluğunu arttırmaya yönelik lifli gıdalar, spazm çözücü ilaçlar ve trankilizanlar kullanılabilmektedir.
Yemek Borusu Kanseri Nedeni: Reflü
Reflü, mide içeriğinin yemek borusu ve ağza geri gelmesi ile oluşmaktadır. Uzun süreli reflü sonucunda Barrett’s özofagus oluşabilir. Barrett’s özofagus, yemek borusunun alt ucundaki mukozada yassı hücreler yerine columnar hücrelerin geçmesiyle oluşmaktadır. Bu durum, toplam reflü hastalarının çok az bir bölümünde oluşmakta ve düşük oranda kanser riski taşımaktadır. Her yıl Barrett’s özofagusu olan hastaların yüzde 0,5’inde yani 200 hastanın birinde özofagus kanseri gelişmektedir.
Reflü hastalığının tanısı konulduktan sonra koruyucu düzenlemeler yanında gerektiğinde ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Reflü tedavisi ile yemek borusu kanseri gelişme riski azaltabilir. Reflü hastalığının ameliyatsız endoskopik girişimlerle tedavi edilmesine ilişkin yöntemler her geçen gün gelişmektedir.
Kolon Kanseri Önlenebilir
Kolon kanseri için tarama yapmanın ana hedefi, kolon kanserine bağlı ölümü azaltmaktır. Düzenli yapılacak tarama testleriyle erken dönemdeki kanserlerin tanısı zamanında konulabilmekte ve tedavi edilebilmektedir. Ayrıca adenomatöz polip adı verilen kanser öncesi oluşumlar tespit edilerek bu polipler çıkartılabilmektedir. Düzenli tarama ve tespit edilen poliplerin çıkartılmasıyla, kolorektal kanser gelişim riski yüzde 90’a varan oranlarda azaltılabilmektedir.
Ailede, özellikle birinci derecede yakınlarında, birden fazla kolorektal kanser hikâyesi olanlar; ailesinde erken yaşta (55 yaş öncesi) kanser hikâyesi olanlar; daha önce kolorektal kanser veya polibi olanlar; 50 yaşını geçenler; bol yağlı, kırmızı et ağırlıklı, liften fakir gıdalar tüketen, sedanter yaşayan ve sigara içenler, iltihabi barsak hastalığı olanlar kolorektal kanser için taranmalıdır.
Ameliyatsız Zayıflama Yöntemi: Mide Balonu
Obezite sorunundan ya da aşırı kilolarından kurtulmak isteyen, diyet ve sporla sonuç alamayan ancak ağır bir ameliyattan da çekinenler için “mide balonu”, etkili bir çözüm yöntemi olmaktadır. Ameliyata gerek kalmadan, endoskopik yöntemle yapılan mide balonu, istendiği zaman çıkarılabilmekte ve istenirse yeniden uygulanabilmektedir.
Mide balonu, zayıflamak amacıyla kullanılan, silikondan yapılmış bir balondur. Temel amacı insanlara kilo verdirmek olan ve ameliyatsız bir şekilde uygulandığı için geri dönüşü olan bir yöntemdir. İstendiği zaman balon çıkarılabilir. 18 ile 60 yaş arasındaki obezite sorunu olan kişiler, Vücut Kitle İndeksi 30-40 arasındaysa ve ameliyattan da kokuyorsa mide balonu etkili bir seçenektir.
Bölüm Doktorlarımız