Kulak Hastalıkları: Dünya Farklı Seslerle Güzel

Etrafındaki sesleri duyabilmek ve bu seslere karşılık verebilmek, insanın yaşamında son derece önemli bir yere sahiptir. Duyma sorunları doğuştan veya genetik aktarımlarla da kendini göstermektedir. Ancak yapılan araştırmalar, işitme kaybının daha ziyade yaşla birlikte ortaya çıktığını ve 65 ila 74 yaş arasındaki erkeklerin, kadınlara oranla bu problemle yüzde 10 daha fazla karşı karşıya kaldıklarını göstermektedir. Çoğu zaman belirti vermeyen ve kişinin gündelik yaşamını etkilemeden ilerleyen işitme kayıpları, tedavi edilmediği takdirde zaman içerisinde duyma yetisinin tamamen yitirilmesine de yol açabilmektedir.

 

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Bölümü

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nde; işitme kayıplarından orta kulak hastalıklarına, iç kulak hastalıklarından yüz felcine, ses kısıklıklarından horlama ve solunum bozukluklarına kadar pek çok hastalığa yönelik teşhis ve tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Baş ve boyun tümörlerine bağlı problemlerin ve denge sorunlarının tedavisinin de gerçekleştirildiği bu bölümde, her biri alanında uzman olan hekimler multidisipliner bir yaklaşımla hastaların sorunlarına tedavi çözümleri sunmaktadır.

 

Kulakla İlgili Tüm Sorunlarda Yanınızda

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü; işitme kayıplarının yanı sıra kulakla ilgili tüm sorunların teşhis ve tedavisinde uzman bir kadroya ve deneyime sahiptir. Academic Hospital’da kulak hastalıklarıyla ilgili aşağıdaki uygulamalar yapılmaktadır:

  • İşitme kayıplarının tıbbi ve cerrahi tedavisi
  • Orta kulak hastalıklarının tıbbi ve cerrahi tedavisi
  • İç kulak hastalıklarının tıbbi ve cerrahi tedavisi
  • Yüz felçlerinin tedavisi

 

Biyonik Kulak ( Koklear İmplant ) Cerrahisi

İşitme kayıpları doğuştan olabileceği gibi, sonradan da ortaya çıkabilen hastalıklardır. Çocuğun aile bireylerinde doğuştan işitme kaybı varsa, bebeğin de dünyaya sağır olarak gelme ihtimali bulunmaktadır. Bununla birlikte doğumda oluşan travmalar veya erken doğum, bebeğin duyma yetisini kaybetmesine yol açabilmektedir. Kulak enfeksiyonları, menenjit, ensefalit, kabakulak, kafa travması, akustik travma, presbiakuzi, akustik tümör, otoskleroz ve meniere hastalığı da doğum sonrasında sağırlığa neden olan başlıca nedenler arasında bulunmaktadır.

Gerek çocuklara, gerekse erişkinlere işitme yetisini kazandırmak amacıyla uygulanan bir yöntem olan koklear implant, halk arasında daha ziyade biyonik kulak olarak bilinmektedir.   20 yıldır koklear implant cerrahisini uygulayan Academic Hospital, bu alanda büyük deneyime sahiptir. Biyonik kulak, doğuştan veya sonradan işitme engeli olanlara uygulanmakla birlikte son yıllarda cihaz tek kulağı işitmeyen hastalarda da kullanılmaya başlanmıştır.

 

Koklear İmplant Nedir ve Nasıl Uygulanır?

İki ayrı parçadan oluşan koklear implant, iç kulaktaki işitsel organ olan koklea bölgesine cerrahi olarak yerleştirilen bir cihazdır. Cerrahi işlemlerle deri altına implant ve koklea’nın içerisine elektrotlar yerleştirilmesiyle uygulamaya başlanılmaktadır. Bunlar koklear implant’ın iç kısmını oluşturur. Dış kısım ise yaranın iyileşme sürecine göre, ameliyattan sonraki 4 hafta sonra takılır. Dış kısımda mikrofon ve işlemci vardır.

 

Koklear İmplant Nasıl Çalışır?

Koklear implantta mikrofonla sesleri alınır, işlenir ve implantın iç kısmına sinyaller halinde iletilir. Diğer bir ifadeyle binlerce duyu hücresiyle kaplı olan koklea, ses dalgalarını algılayıp, ses bilgisini işitme siniri yoluyla beyne sinir sinyalleri olarak göndermektedir. İleri-çok ileri derecede işitme kaybı olanlarda bu hücrelerin çoğu işlevini yerine getiremeyerek sinir sinyallerini düzgün biçimde gönderemez. Koklear implant ise bu noktada devreye girer. Elektriksel uyaran kullanarak ve bir nevi duyu hücrelerinin doğal işlevini taklit ederek ses sinyallerini doğrudan işitme sinirine gönderir. Bu sinyaller işitme siniri tarafından beyne aktarılır ve beyin tarafından ses olarak algılanırlar. Bu şekilde kişilerin mümkün olan en iyi biçimde işitmeleri sağlanmış olur.

 

Odyoloji Merkezi

Odyoloji, işitme ve denge bozukluklarının önlenmesi, tanı ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesiyle ilgili bir bilim dalıdır. Odyoloji’nin en temel hedefi işitme ve denge kayıplarının erken dönemde tespit edilerek gerekli durumlarda uygun rehabilitatif yaklaşımın bir an önce sergilenmesini sağlamaktır. Academic Hospital Odyoloji Merkezi’nde; yenidoğan ve erişkin yaş gruplarına yönelik test ve programlar uygulanmaktadır.

Yenidoğan işitme testlerinin yapıldığı Odyoloji Merkezi’nde ayrıca, prematüre ve işitme açısından risk taşıyan bebekler ile diğer yaş grubundaki çocuklar ve düşük IQ seviyesindeki multiple handikaplı çocuklar da dâhil olmak üzere işitme testleri uygulanmaktadır. Bu testler, işitmenin değerlendirilmesi sonrasında tedavinin en iyi şekilde planlanması için işitme kaybının derecesi, tipi ve odyogram şeklinin saptanmasını kapsamaktadır. Merkezde, tüm yaş gruplarına yönelik gerçek kulak ölçümü yapılarak uygun işitme cihazının seçilmesi, uygulanması rehabilitasyonu ve danışmanlığı hizmeti verilmektedir.

 

Burun Hastalıkları: Rahat Bir Nefes İçin

Nefes almamıza aracılık ederek, insanın yaşamsal döngüsünün devamını sağlayan burun, çeşitli nedenlerle işlevini yerine getirmekte zorlandığında, vücudun diğer bölümleri de zarar görebilir.

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Bölümü’nde, burunla ilgili uygulanan teşhis ve tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Burun tıkanıklıkları
  • Sinüzitlerin tıbbi ve cerrahi tedavisi
  • Endoskopik, mikro endoskopik sinüs cerrahisi
  • Alerjik nedenli burun problemleri
  • Burnun estetik ve kozmetik tedavisi

 

Ağız ve Boğaz Hastalıkları: Yaşam Kaliteniz Düşmesin

Birçok kişi tarafından hayati risk taşımadığı düşünülen ağız ve boğaz hastalıkları, aslında üzerinde önemle durulması gereken hastalıklardır. Zira bu hastalıklar, kişinin hem yaşam kalitesinin düşmesine hem de ağız kokusu, horlama gibi faktörleriyle sosyal hayatını olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Bölümü’nde ağız ve boğaz hastalıklarıyla ilgili alanlar şunlardır.

  • Bademcik ve geniz eti problemleri
  • Horlama ve solunum bozuklukları
  • Ağız ve boğaz bölgesindeki problemler
  • Tükürük bezi hastalıkları
  • Larenks (gırtlak) hastalıkları
  • Ses kısıklıkları
  • Nodüller
  • Tümörler

 

Boyun Hastalıkları ve Kitleleri, Kırıklar

Academic Hospital Kulak Burun Boğaz Bölümü’nün uzman hekimleri; burun, boyun bölgesindeki hastalıklar ve kitlelerin yanı sıra yüz ve çene kırıklarının uygun tanı ve tedavisini gerçekleştirmektedir.

 

Kitleler

Baş ve boyun bölgesinde yer alan kitleler temel olarak iyi huylu (benign – kanser olmayan) ve kötü huylu (malign -kanser) olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Çocuk yaş grubunda görülen baş ve boyun kitleleri genellikle iyi huyludur. Bu kitleler genellikle enfeksiyonlar, doku şişmeleri (ödem), doğumsal doku kalıntıları veya kistler, lenf bezi büyümeleri ve iyi huylu tümörler nedeniyle ortaya çıkar. Kötü huylu tümörler tehlike oluşturmalarına karşın çoğu zaman uygun yöntemlerle tedavi edilebilirler.

Çocuk yaş grubunda en sık izlenen iyi huylu kitleler geniz eti ve büyük bademciklerdir. Büyümenin asimetrik ya da tek taraflı olması halinde dikkatli değerlendirme yapılması gerekir.

Burun polipleri çocuklarda erişkinlere göre daha nadir izlenirler. Yoğun polip izlenen çocukların kistik fibrozis hastalığı yönünden değerlendirilmeleri gerekir. Yine alerjik nezle ve alerjik mantar sinüzitleri burun içinde polip oluşumuna neden olabilen hastalıklardır.

Burun ve sinüs kaynakları kötü huylu kitleler ise genellikle burun tıkanıklığı ve kanama şikayetlerine neden olurlar. Çocuklarda karşılaşılan en sık kötü huylu kitleler, yumuşak doku kökenli rabdomyosarkom ve non-Hodgkin lenfomalardır. Erken tanı son derece önemli olduğu için geçmeyen burun tıkanıklığı ve tekrarlayan burun kanamaları olan çocukların mutlaka bir KBB (Kulak Burun Boğaz) uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekir.

 

Lenf nodları

Çocuklarda boyunda lenf nodlarının büyümesi sık karşılaşılan bir durumdur ve hemen her zaman enfeksiyonların yanında oluşurlar. Eğer lenf bezleri zamanla küçülmüyor, büyümeye ve sayısı artmaya devam ediyorsa mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından incelenmesi gerekir.

 

Kistler

İçlerinde sıvı birikimi olan kistler, baş ve boyunda sık görülen diğer bir iyi huylu kitle grubudur. Enfeksiyon riski oluşturdukları, uzun dönemde kötü huylu kitlelere dönüşüm riski taşıdıkları ve rahatsızlık veren kitleler oldukları için cerrahi olarak çıkartılmaları önerilmektedir.

Teşekkürler!

Talebiniz alınmıştır.
En kısa sürede sizinle iletişime geçilecektir.

Tamam

Hata!

Bir hata oluştu.
Lütfen bilgilerinizi kontrol edip formu göndermeyi tekrar deneyin.

Tamam